Boşanma Sürecini Çocuğuma Nasıl Anlatmalıyım?
Boşanma, yalnızca eşler için değil, özellikle çocuklar için de derin etkiler yaratabilen zorlu bir süreçtir. Ebeveynler kendi iç çatışmalarıyla uğraşırken, çocuklarının bu durumdan nasıl etkileneceği konusunda da büyük bir kaygı yaşarlar. Bu nedenle, boşanmayı çocuğa doğru zamanda, doğru dille ve psikolojik olarak destekleyici bir şekilde anlatmak büyük önem taşır.
1.Boşanmayı Anlatmanın Zamanlaması
Boşanma kararı kesinleşmeden önce çocukla bu konuda konuşmak, çocuğun gereksiz yere kaygılanmasına neden olabilir. Ancak karar alındıktan sonra, ayrılık gerçekleşmeden kısa bir süre önce çocuğa bu durumun anlatılması en sağlıklı yaklaşımdır. Zamanlamada dikkat edilmesi gereken nokta, çocuğa bu değişimi sindirebilmesi için yeterli sürenin tanınmasıdır.
2. Ebeveynlerin Ortak Tavır Sergilemesi
Çocuğa boşanma haberi verilirken, mümkünse anne ve baba birlikte konuşmalıdır. Bu, çocuğa “hala bir ekip olarak seni önemsiyoruz” mesajı verir. Ebeveynlerden biri çocuğa bunu tek başına anlattığında, çocuk diğer ebeveyni suçlayabilir veya terk edildiğini hissedebilir.
Bu konuşma sırasında, birbirinizi suçlamadan, taraf tutmadan ve çocuğu ortada bırakmadan açıklamalarda bulunmak çok önemlidir. Hedef, çocuğun duygusal güvenliğini korumaktır.
3. Basit, Açık ve Yaşa Uygun Bir Dil Kullanmak
Çocuğun yaşı ve gelişim düzeyine göre açıklamalar yapılmalıdır. Diyalog örnekleriyle birlikte yaş gruplarına göre iletişim örnekleri;
- 3-6 yaş: Somut açıklamalar tercih edilmelidir. “Anne ve baba artık aynı evde yaşamayacak ama seni sevmemiz hiç değişmeyecek.”
Bu yaş grubundaki çocuklar soyut düşünemezler, somut açıklamalar yapılmalıdır. Uzun cümlelerden ve karmaşık nedenlerden kaçınılmalıdır.
Durum: Anne ve baba, birlikte oturmuş, sakin bir şekilde konuşuyor.
Anne: Canım, seninle önemli bir şey konuşmak istiyoruz.
Baba: Biliyorsun biz seni çok seviyoruz, her zaman da seveceğiz.
Anne: Ama artık aynı evde yaşamayacağız.
Baba: Ben başka bir evde olacağım ama seni her zaman göreceğim.
Çocuk: Ben bir şey mi yaptım?
Anne: Hayır tatlım, sen hiçbir şey yapmadın. Bu bizim kararımız. Senin suçun yok.
Baba: Biz seni çok seviyoruz ve bu hiçbir zaman değişmeyecek.
Not: Bu yaşta çocuğun oyunla, resimle veya kuklalarla duygularını ifade etmesi desteklenebilir.
- 7-12 yaş: Neden sonuç ilişkisi kurulabilir. “Biz bazı konularda artık anlaşamıyoruz ve birlikte yaşamamız zorlaştı, bu yüzden ayrı evlerde yaşayacağız.”
Bu çocuklar neden-sonuç ilişkisi kurabilir, ama hâlâ duygusal olarak ebeveynlerine çok bağlıdırlar. Net, dürüst ama onları suçlamayan açıklamalar gerekir.
Durum: Çocuk okuldan geldikten sonra, sakin bir anda konuşuluyor.
Baba: Biz seninle açıkça konuşmak istiyoruz.
Anne: Babanla artık evli olarak devam etmeyeceğimize karar verdik.
Baba: Bazı konularda uzun süredir anlaşamıyoruz ve birlikte yaşamak ikimiz için de zorlaştı.
Anne: Ama bu karar seni sevmediğimiz anlamına gelmez. Seni her zaman birlikte seveceğiz.
Çocuk: Ben artık ikinizi bir arada göremeyecek miyim?
Baba: Göreceksin. Sadece aynı evde değil, ama seni birlikte büyütmeye devam edeceğiz.
Anne: Okulun, arkadaşların, öğretmenlerin… hepsi aynı kalacak. Biz senin hayatının düzenli kalmasını istiyoruz.
Not: Bu yaş grubundaki çocuklar “taraf tutma” baskısı hissedebilir. Ebeveynlerin tarafsız ve tutarlı davranmaları çok önemlidir.
- 13 yaş ve üstü: Daha açık ve detaylı konuşmalar yapılabilir. Duygular paylaşılabilir ve çocuğun duyguları da mutlaka dinlenmelidir.
Durum: Genç, bir akşam birlikte yemek yedikten sonra anne ve babasıyla oturuyor.
Anne: Seninle dürüst bir şekilde konuşmak istiyoruz.
Baba: Bizim evliliğimiz bir süredir iyi gitmiyordu. Uzun düşündükten sonra boşanma kararı aldık.
Anne: Bu kolay bir karar değildi. Ama artık birbirimize zarar vermeden, ayrı hayatlar kurmanın daha sağlıklı olduğuna inanıyoruz.
Genç: Bunu daha önce söylemediniz. Neden şimdi?
Baba: Haklısın. Sana bunu açıkça anlatmak için en doğru zamanı bekledik. Çünkü bu senin de hayatını etkileyecek.
Anne: Ama bilmeni isteriz ki, biz hâlâ senin annen ve baban olmaya devam edeceğiz.
Genç: Her şey değişecek gibi geliyor.
Baba: Bazı şeyler değişecek, evet. Ama bizim seni sevme şeklimiz değişmeyecek.
Anne: Duygularınla ne zaman konuşmak istersen, buradayız.
Not: Ergenler arkadaşlarına daha fazla ihtiyaç duyabilir. Özgürlük talebi artabilir. Aile bu dönemde duygusal bağını korumaya özen göstermelidir.
4. Çocuğun Suçluluk Hissetmesini Engellemek
Boşanma sürecinde çocukların en sık yaşadığı psikolojik sorunlardan biri, ayrılığın kendi hataları yüzünden olduğu düşüncesidir. Bu nedenle çocuğa şu mesajlar net bir şekilde verilmelidir:
- “Bu bizim aramızdaki bir karardı, seninle hiçbir ilgisi yok.”
- “Sen çok iyi bir çocuksun ve bu kararda senin hiçbir suçun yok.”
5. Duygulara Alan Tanımak
Çocuk, boşanma haberini öğrendiğinde bir dizi duygudan geçebilir: üzüntü, öfke, suçluluk, kafa karışıklığı, hatta rahatlama. Bu duyguların tümü doğaldır ve bastırılmamalıdır. Çocuğa bu duyguları yaşamasının normal olduğu, onları ifade edebileceği güvenli bir ortam sunulmalıdır.
Örnek olarak şöyle denebilir:
“Üzgün olduğunu biliyorum. Bu senin için de zor. Ne hissediyorsan bizimle paylaşabilirsin.”
6. Değişmeyecek Şeylere Odaklanmak
Boşanma kararı çocuğun yaşamında birçok şeyin değişeceği anlamına gelse de, aynı kalacak unsurlar da vurgulanmalıdır. Bu, çocuğun güven duygusunu korur.
- “Okulun değişmeyecek.”
- “Seninle haftada 3 gün görüşeceğim.”
- “Doğum günlerini her zamanki gibi kutlayacağız.”
7. Rutinleri Koruma ve Güvenlik Duygusu Sağlama
Çocukların en çok ihtiyaç duyduğu şeylerden biri öngörülebilirliktir. Boşanma sürecinde mümkün olduğunca günlük rutinlerin korunması, çocuğun güvende hissetmesini sağlar. Aynı zamanda bu süreçte kararlı, tutarlı ve sabırlı bir ebeveynlik tutumu çocuğun uyumunu kolaylaştırır.
8. Ebeveynler Arasındaki İlişkiyi Çocuğun Üzerine Taşımamak
Çocuk asla bir taraf seçmeye zorlanmamalı, bir ebeveynin “gizli sırdaşı” yapılmamalıdır. Ayrıca bir ebeveynin diğerini kötülemesi çocuğun içsel çatışmalar yaşamasına neden olur. Unutulmamalıdır ki, çocuk her iki ebeveyni de sever ve onlar üzerinden kendi kimliğini inşa eder.
9. Profesyonel Destek Almak
Bazı durumlarda çocuk, boşanma sürecine kendi başına uyum sağlayamayabilir. Bu gibi durumlarda bir çocuk psikoloğundan ya da aile danışmanından yardım almak çok önemlidir. Erken dönemde alınan destek, ileride oluşabilecek travmatik etkileri önleyebilir.
Boşanma, bir ailenin yaşamında önemli bir kırılma noktası olabilir; ancak bu sürecin çocuğa nasıl anlatıldığı, onun duygusal gelişimi açısından belirleyicidir. Açık iletişim, sevgi, güven ve saygı çerçevesinde yapılan bir açıklama, çocuğun bu süreci sağlıklı bir şekilde atlatmasına yardımcı olur. Her çocuk farklıdır; bu nedenle onun duygusal tepkilerine duyarlı olmak, süreci çocuk odaklı yürütmek her zaman en doğru yaklaşımdır.
- Çocuğun sorduğu soruları geçiştirmeyin. Açık olun ama yaşına uygun sınırlarda.
- “Boşanıyoruz ama bu senin için bir sorun olmayacak” gibi cümlelerden kaçının. Bu, çocuğun duygularını görmezden gelmektir.
- “Baban bizi terk etti”, “Annen yüzünden böyle oldu” gibi suçlayıcı cümleler çocuğun iç dünyasında derin yaralar bırakabilir.
- Her çocuk farklıdır; bazı çocuklar hemen soru sormaz. Onlara düşünme ve duygularını sindirme zamanı verin.