ÇOCUĞUMUZUN YANINDA TARTIŞMAMIZ DOĞRU MU?
Çocukların Yanında Ebeveynlerin Tartışması
Aile, çocuğun ilk sosyal deneyimini yaşadığı, dünyayı anlamaya başladığı en temel yapıdır. Ebeveynler ise çocuğun gözünde yalnızca bir anne ve baba değil, aynı zamanda model alınan birer insan, birer rol modeldir. Bu nedenle ev içindeki ilişkiler ve iletişim biçimi, çocuğun kişilik gelişiminden duygusal zekâsına, sosyal ilişkilerinden akademik başarısına kadar hayatının birçok alanını etkiler.
Ebeveynlerin çocukların yanında tartışmasının çocuk üzerindeki etkileri, bu durumun uzun vadeli sonuçları, ebeveynlerin bu süreci daha sağlıklı yönetebilmesi için öneriler ve çözüm yollarını bu yazımızda bulabilirsiniz.
I. Tartışma Ne Zaman Zararlı Hale Gelir?
Öncelikle bir gerçeğin altını çizmek gerekir: Tartışmak, fikir ayrılığı yaşamak veya zaman zaman anlaşmazlık içine düşmek evliliklerde normal ve kaçınılmaz bir durumdur. Asıl mesele, bu tartışmaların nasıl ve nerede yapıldığıdır.
Eğer tartışma:
- Ses tonunun yükseldiği,
- Hakaret ve suçlamaların yapıldığı,
- Fiziksel tehdit veya şiddetin söz konusu olduğu,
- Sessiz kalma ve duygusal manipülasyonla devam ettiği bir forma bürünüyorsa
ve bu durum çocuğun gözü önünde gerçekleşiyorsa, artık tartışma yapıcı olmaktan çıkıp yıkıcı bir sürece dönüşmüştür.
II. Çocukların Duygusal ve Psikolojik Gelişimine Etkisi
1. Kaygı ve Güvensizlik
Çocuklar için ebeveynler, dünyayı güvenle keşfedebilecekleri bir limandır. Ancak bu limanda sürekli fırtına kopuyorsa, çocuk o güven hissini yitirir. Tartışmalar esnasında çocuk:
- "Annemle babam ayrılacak mı?"
- "Ya biri evden giderse?"
- "Benim yüzümden mi kavga ediyorlar?"
gibi kaygı verici sorularla baş başa kalabilir. Bu durum çocuğun duygusal güvenliğini zedeler ve uzun vadede anksiyete bozukluklarına, uyku sorunlarına, öfke patlamalarına veya sosyal izolasyona yol açabilir.
2. Kendini Suçlama
Özellikle okul öncesi dönemdeki çocuklar, yaşadıkları her şeyin merkezinde kendilerini görürler. Bu nedenle ebeveynleri arasındaki tartışmaların nedeni olarak kendilerini suçlama eğilimindedirler.
Örneğin:
- “Keşke yemeğimi bitirseydim, annem kızmazdı.”
- “Oyuncağımı yere attım diye babam sinirlendi.”
gibi düşünceler geliştirebilirler. Bu duygular, çocukta öz değer sorunlarına ve suçluluk duygusuna sebep olabilir.
III. Çocuğun Sosyal ve Akademik Gelişimi Üzerindeki Etkiler
Ev içinde sürekli gergin bir ortam varsa bu durum sadece çocuğun ruh halini değil, aynı zamanda dış dünyayla kurduğu ilişkileri de etkiler.
1. Dikkat ve Konsantrasyon Sorunları
- Sürekli tartışma ve gürültüye maruz kalan çocukların dikkati dağılır.
- Okulda derslere odaklanmakta zorlanırlar, performansları düşebilir.
2. Sosyal Uyum Problemleri
- Evde öfke ve şiddet gören çocuk, arkadaş ilişkilerinde de saldırgan davranışlar sergileyebilir.
- Bazıları da tam tersi, içe kapanır, kendini dış dünyaya kapatır.
3. İlişki Kurma Biçiminin Bozulması
Çocuklar öğrenirken gözlem yaparlar. Eğer ebeveynleri arasında sürekli bağırış, hakaret, küsme ya da fiziksel müdahale varsa; çocuk bu iletişim şeklini “normal” olarak algılar. İleride romantik ilişkilerinde, evliliğinde ya da arkadaşlıklarında bu modeli bilinçsizce tekrar etme eğilimi gösterebilir.
IV. Tartışmaların Fiziksel Etkileri
Yapılan bazı bilimsel araştırmalar, ev içi yüksek düzeyde stres yaşayan çocukların fizyolojik olarak da etkilendiğini ortaya koymuştur. Örneğin:
- Kalp ritmi hızlanabilir.
- Kortizol (stres hormonu) düzeyleri artabilir.
- Uyku düzeni bozulabilir.
- Bağışıklık sistemi zayıflayabilir.
Bu etkiler uzun vadede çocukların sağlığını da tehdit eden bir hâl alabilir.
V. Tartışma Kaçınılmazsa Ne Yapılmalı?
Her ailede zaman zaman fikir ayrılığı yaşanabilir. Ancak bu süreci çocuğa zarar vermeyecek şekilde yönetmek mümkündür:
Tartışma zamanlamasına dikkat edin
- Çocukların olduğu ortamlarda önemli konuları konuşmamaya özen gösterin.
- Tartışmanız gerekiyorsa özel bir odaya geçin.
Ses tonunu kontrol edin
- Tartışmanın yapıcı olabilmesi için sakin bir ses tonu şarttır.
- Bağırmak yerine duyguları açıkça ama saygılı bir şekilde ifade edin.
Suçlama dilinden kaçının
- “Sen hep…” yerine “Ben kendimi şöyle hissediyorum…” gibi ifadeler kullanın.
- Bu, çocuğun tanık olduğu durumda bile daha yapıcı bir örnek oluşturur.
Çocuğa açıklama yapın
- Çocuk bir tartışmaya şahit olduysa, sonrasında onunla konuşun:
“Annenle baban bazen anlaşamayabilir ama bu senin suçun değil. Seni seviyoruz ve bizim aramızdaki sorunlar seninle ilgili değil.”
Özür dileyin ve barışma sürecini gösterin
- Tartışma sonrası eşler birbirinden özür dilediğinde, çocuğun bu sürece tanıklık etmesi güven duygusunu tazeler.
- Çocuk, sorunların konuşularak çözülebileceğini öğrenmiş olur.
VI. Uzman Görüşü: Ne Zaman Yardım Alınmalı?
Aile içinde tartışmalar sıklaştıysa, çocuğun davranışlarında gözle görülür değişiklikler varsa ya da çift sorunları kendi aralarında çözemiyorsa, bir uzmandan destek almak önemlidir. Aile terapisi ya da çift terapisi, hem ilişkinin sağlıklı bir zemine oturmasına hem de çocuğun olumsuz etkilenmesinin önüne geçilmesine yardımcı olabilir.
Çocuklar için aile ortamı, gelişimlerinin temeli ve gelecekteki yaşamlarının aynasıdır. Ebeveynler arasında yaşanan her olumlu ya da olumsuz etkileşim, çocuk tarafından içselleştirilir ve gelecekteki davranış biçimini şekillendirir.
Bu nedenle, çocukların yanında yaşanan tartışmaların sıradan bir “fikir ayrılığı” olmadığı; duygusal, psikolojik, sosyal ve hatta fiziksel sonuçlar doğurabilecek kadar derin etkileri olduğu unutulmamalıdır.
Tartışmalar değil, bu tartışmaların yönetilme şekli çocuklar üzerinde belirleyici olacaktır. Sevgi, anlayış, saygı ve iletişim temelli bir aile ortamı, çocuğun sağlıklı, özgüvenli ve mutlu bir birey olarak yetişmesi için en önemli yatırımdır.