PSİKOLOJİK DANIŞMA, MUTLULUK VAAT EDER Mİ?
Birçok insan yaşadığı zorluklar, duygusal anlamda dalgalanmalar ya da hayattaki çıkmazlar
sebebiyle psikolojik danışma alma ihtiyacı hissedebiliyor. Ama bu noktada hatıra gelen çok
önemli sorulardan biri şu şekildedir: Psikolojik danışma, almak mutluluk vaat eder mi?
İlk olarak belirtilmesi gereken nokta psikolojik danışmanın doğrudan “mutluluk” garantisiyle
ilerlememesi ve kesin bir mutluluk vaat etmemesidir. Danışma alma sürecinde temel amaç;
kişinin kendini daha iyi şekilde tanımasını, problemlerini ve rahatsız eden faktörleri idrak
etmesini ve bunlarla başa çıkmak için farklı yollar geliştirmesini sağlamaktır. Bu süreçte,
kişinin hayatında daha sağlıklı bağlar kurmasına, özgüvenini artırmasına ve duygusal anlamda
dengelerini düzenlemesine yardımcı olur. Fakat mutluluk dediğimiz kavram sadece bu
faktörlere bağlı bir sonuç değil, çok boyutlu bir deneyimdir.
Psikolojik danışmanlık süreci, mutluluğu direkt olarak vaat etmese de kişinin mutluluğa giden
süreçte daha sağlam adımlar atabilmesinin zeminini hazırlar. Mesela; yüksek derecede kaygı
yaşayan bir kişinin danışma süreci içerisinde kaygılarını yönetmeyi öğrenmesi, yaşam
kalitesini artırmaktadır. Bu durum da dolaylı olarak daha huzurlu ve hoşnut edici bir hayatın
kapısını aralamaktadır. Benzer olarak, travma olarak değerlendirebilecek bir olayın sonrasında
danışmanlık hizmeti alan kişi, yaşadığı zorlukları sağlıklı bir şekilde görebilir ve kendi hayatı
üzerine yeniden umut duygusunu kazanabilir ve sonrası için bunu besleyebilir.
Mutluluk, aslında bir hedef olmanın ötesinde, süreç içinde yani yolda olarak gelişen bir
deneyimdir. Psikolojik danışma hizmeti almak da bu sürecin sağlıklı ilerlemesine katkı sunar
ama kişinin kendi hayatına sorumluluk alması ve tek gaye olarak mutluluğu görmemesi
gerekmektedir. Psikolojik Danışman, kişiye hazır, pratik çözümler vermek ve yollar göstermek
yerine, onun kendisinde bulunan potansiyelini keşfetmesini destekler. Bu sayede destek alan
kişi, hayatın zorluklarına ve yüklerine rağmen ayakta durabilmeyi, acıdan da diğer hayat
olaylarından da anlam bulabilmeyi ve küçük anların kıymetini görebilmeyi öğrenebilir.
Sonuç olarak psikolojik danışma hizmeti hakkında onun mutluluğa dair “sihirli değnek”
olmaktan daha ziyade bir rehberlik hizmeti olmasıdır. Mutluluğun kesin olarak kazanılacağını
garanti etmemekle beraber kişinin kendi hayatına dair mutluluk yolculuğunda elini
güçlendirmektedir.