BAĞIMLILIK NEDİR?
Bağımlılık, bireylerin fiziksel, psikolojik ya da sosyal açıdan kontrolsüz bir şekilde bir maddeye veya davranışa yönelmesiyle karakterize edilen karmaşık bir durumdur. Psikoloji perspektifinden bakıldığında, bağımlılık yalnızca bir alışkanlık ya da kötü bir davranış değil, aynı zamanda bireyin zihinsel ve duygusal sağlığını etkileyen çok boyutlu bir rahatsızlıktır.
Bağımlılık; kişinin kullandığı bir madde, alkol, nesne veya yaptığı bir davranış (eylem) üzerinde kontrolünü kaybetmesidir. Kişiler hayatta birçok şeye karşı bağımlı olabilir.
Türkiye Bağımlılıkla Mücadele (TBM) Eğitim Programı’na göre ise bağımlılık, kişinin kullandığı bir nesne veya yaptığı bir eylem üzerinde kontrolünü kaybetmesidir. Kullanım/davranış sıklığı azaldığında veya kesildiğinde huzursuzluk, uykusuzluk, öfke gibi yoksunluk belirtileri görülür.
Dünya Sağlık Örgütünün Uluslararası Hastalıkların Sınıflandırılması El Kitabında madde kullanımına ve bağımlılık davranışlarına bağlı bozukluklar, ağırlıklı olarak psikoaktif maddelerin kullanımı veya belirli tekrarlayan ödüllendirici ve pekiştirici davranışların bir sonucu olarak gelişen zihinsel ve davranışsal bozukluklar olarak tanımlanır. Bağımlılık yapan davranışlara bağlı bozukluklar ise bağımlılık yapıcı maddelerin kullanımı dışında kalan yineleyici ve ödüllendirici davranışların bir sonucu olarak gelişir.
DSM 5 Tanı Ölçütlerinde yer alan bağımlılık kriterleri;
● Tasarladığından daha uzun süreli kullanım
● Geçmişte başarısız bırakma girişimleri
● Zamanının çoğunu madde bulmak ve kullanmak için ayırma
● Olumsuz etkilerine ve zarar görmesine rağmen kullanmaya devam etme
● Madde kullanım isteği
● Tolerans (kullanılan madde miktarının yeterli gelmemesi sebebiyle giderek artırılması)
● Yoksunluk.
Amerikan Psikiyatri Derneği tarafından belirtildiği üzere bağımlılık durumunda beynin yapı ve işlevlerinde bazı değişiklikler ortaya çıkar. Bu değişikliklere bağlı olarak, kişinin duygu durumunda, düşünce ve davranışlarında bozulmalar görülür. Beyin görüntüleme çalışmaları; beynin özellikle yargılama, karar verme, öğrenme, hafıza ve davranışsal kontrol ile ilgili alanlarında bağımlılığa bağlı olarak sorunlar olduğunu gösterir
Bağımlılığın Nedenleri Nelerdir?
Bağımlılığın psikolojik nedenleri genellikle karmaşıktır ve bireyler arasında farklılık gösterir.
Genetik Yatkınlık: Araştırmalar, bazı bireylerin genetik olarak bağımlılığa daha yatkın olabileceğini göstermektedir. Ailede bağımlılık öyküsü olan bireylerin bu duruma daha sık maruz kaldığı bilinmektedir.
Kişilik Özellikleri: Düşük özsaygı, kaygı bozuklukları ve depresyon gibi psikolojik durumlar, bireylerin bağımlılığa daha kolay sürüklenmesine neden olabilir. Özellikle duygusal dalgalanma yaşayan bireyler, bağımlılık yapıcı maddelerde veya davranışlarda rahatlama arayışında bulunabilirler.
Erken Dönem Deneyimler: Çocukluk döneminde yaşanan travmalar, istismar veya ihmal, bireylerin ileriki yaşamlarında bağımlılığa yönelmelerinde önemli bir etkiye sahip olabilir.
Bağımlılık Nasıl Oluşur?
Bağımlılığa neden olan faktörler incelendiğinde bağımlılığın nedeni olarak tek bir etkenden söz etmek güçtür. Bağımlılık için birçok etken söz konusu olabilir. Psikolojik ve biyolojik etkenler bağımlılık sürecini etkilemektedir. Kişi ilk olarak merak ve korku duygusu ile kullanımı denemek isteyebilir. Merakla birlikte bir kereden bir şey olmaz düşüncesi ile kullanım gerçekleşir. Bağımlılık beyinde dopamin adlı nörotransmiteri etkilemektedir.
Dopamin; düşünce, his, motivasyon, hareket, dikkat ve karar verme gibi birçok temel fonksiyonel süreçte yer alır. Kullanılan maddeye bağlı olarak kullanım sıklığı, kullanım süresi, kullanılan madde türüne göre değişiklik gösterse de dopamin hormonunun kullanım sürecine bağlı olarak zarar görmesi sonucu beyin doğru şekilde çalışamamaya başlar ve bağımlılık ortaya çıkar.
Bağımlılığın ruhsal ve davranışsal yönleri olduğu da gözden kaçırılmamalıdır. Örneğin bu yönler alkol etkisinde veya alkolün etkisi geçtiğinde ortaya çıkabilmektedir. Hastanın bağımlılık kriterine göre planlanan psikolojik müdahale ile baş etme becerileri, öfke kontrolü, aile görüşmesi, motivasyona yönelik çalışmalar ve kişinin sürecine uygun terapi yöntemleri uygulanmaktadır.
Bağımlılığın Tedavi Yöntemleri
Bağımlılık tedavisi, bireyin özel ihtiyaçlarına ve bağımlılığın türüne bağlı olarak değişkenlik göstermektedir. Psikolojik tedavi yöntemleri arasında:
Bireysel Terapi: Bireysel terapiler, bağımlılığın altında yatan psikolojik sebeplerin keşfedilmesi için fırsat sunar. Bilişsel-davranışçı terapi (BDT), terapi yöntemleri arasında yaygın olarak kullanılmaktadır ve bireylerin olumsuz düşünce kalıplarını değiştirmelerine yardımcı olur.
Grup Terapisi: Grup terapileri; benzer sorunları paylaşan bireylerin bir araya gelerek birbirlerine destek olmalarını sağlar. Bu tür terapiler, sosyal desteğin önemini vurgular.
Aile Terapisi: Tedavi sürecinde aile dinamiklerinin de ele alınması, bağımlılık sorununu çözmede oldukça etkilidir. Aile terapisi, bireyin ailesiyle olan ilişkilerini yeniden yapılandırarak sağlıklı bağların kurulmasına yardımcı olabilir.
İlaç Tedavisi: Bazı bağımlılıklarda, psikiyatrik ilaçlar tedavi sürecine eklenebilir. Antidepresanlar ve anksiyolitikler, bireylerin yoksunluk belirtilerini hafifletebilir.
Bağımlılık, yalnızca fiziksel bir durum değil, aynı zamanda mental ve duygusal bir problemdir. Psikolojik açıdan bakıldığında, bağımlılık üzerinde etkili olan birçok faktör bulunmaktadır. Tedavi sürecinde, bireylerin duygusal ve sosyal ihtiyaçlarını göz önünde bulundurmak oldukça önemlidir. Bağımlılıkla mücadelede holistik bir yaklaşım benimsemek, bireylerin hem ruhsal hem de fiziksel sağlıklarına kavuşmalarını sağlayabilir. Bu bağlamda, geniş kapsamlı tedavi yöntemlerinin uygulanması, bağımlılık sorunu yaşayan bireylerin hayata katılımlarını artırmak açısından kritik bir rol oynamaktadır.
''Ruh sağlığı en az beden sağlığı kadar önemlidir.''